Yeni bir araştırmaya göre, uzaylıların gönderdiğine inanılan “wow sinayali”nin kaynağı, oldukça nadir görülen kozmik bir olayın sonucu olabilir.
1977 yılında Amerikan Havacılık ve Uzay Dairesi NASA, daha çok SETI adıyla bilinen (Dünya Dışı Akıllı Yaşam Formu Araştırma Merkezi) projesini başlattı.
Projenin start almasından 6 yıl sonra Dr. Jerry R. Ehman, hakkında onlarca teorinin ortaya atıldığı sinyalleri saptadı ve bu haber bilim dünyasının en büyük gizemlerinden birisi olarak tarihe geçti.Uzaydan gelen sinaylleri incelemeye başlayan Dr. Ehman önündeki veriler içerisindeki “6EQUJ5” karakterlerini daire içine alıp hemen yanına da “Wow!” Notunu düştü. Bu not ilerleyen günlerde sinyallerin adı oldu.Yeni araştırmaya göre, astronominin en büyük bilmecelerinden biri daha da ilginç hale gelmiş olabilir.
“Uzaylı yayını” olarak da adlandırılan ve sadece 72 saniye süren gizemli sinyalin oldukça nadir görülen kozmik bir olayın sonucu olabileceğini öne sürüldü.Astronom Jerry Ehman’ın teleskop verilerinin bir çıktısı üzerine karaladığı kuşkulu ifadenin ardından “Wow! sinyali” olarak bilinen gizemli yayın, Ağustos 1977’de dünya dışı zeka belirtilerine yönelik rutin bir tarama sırasında Ohio Eyalet Üniversitesi’nin Big Ear radyo teleskobu tarafından tespit edildi.Big Ear, o gece 1 dakika 12 saniye boyunca Yay takımyıldızı yakınlarından gelen, derin uzayın arka plan uğultusundan 30 kat daha güçlü ve 1.420 megahertz gibi son derece spesifik bir frekansta iletilen radyo dalgaları kaydetti.Evrende en bol bulunan element olan hidrojenin doğal olarak bu frekansta radyo dalgaları yayması, bazı gökbilimcilerin uzaylıların Dünya ile iletişim kurmak için bu frekansı tercih edeceklerini düşünmelerine yol açtı.Ancak, Wow! sinyaline benzer bir sinyal daha sonra hiç tespit edilemedi ve bilinen hiçbir doğal olay bunu ikna edici bir şekilde açıklayamadı; ta ki şimdiye kadar.Porto Riko Üniversitesi’ndeki Gezegensel Yaşanabilirlik Laboratuvarı’nın yöneticisi ve gezegensel astrobiyolog Abel Méndez’e göre, gizemli Wow! sinyali aslında bir yıldızlararası hidrojen gazı bulutuna çarpan son derece yoğun bir parlamanın tesadüfi tespiti olabilir.Méndez ve ekibi, faaliyette olmayan Arecibo Gözlemevi’nden Şubat-Mayıs 2020 arasında kaydedilen sekiz Wow! benzeri sinyal keşfetti. Bu sinyaller, 1.420 megahertz frekansında ve iki ila üç dakika süren dar bantlı radyo emisyonlarıydı. Araştırmacılar, bu sinyallerin doğal kökenli olduğunu ve evrende yaygın olan hidrojen bulutlarından kaynaklandığını öne sürdüler.Méndez, bu sinyallerin orijinal Wow! sinyalinden 50-100 kat daha zayıf olduğunu, çünkü bir magnetar tarafından aydınlatılmadıklarını belirtti. Teoriye göre, uzak bir magnetarın yaydığı radyasyon, hidrojen bulutlarını parlatabilecek kadar güçlü olabilir.Ancak bazı gökbilimciler bu hipotezi şüpheyle karşılıyor. Hidrojen gazından 1.420 megahertz frekansta parlak radyo dalgalarının teorik olarak mümkün olsa da, böyle bir gözlem yapılmamış. Ayrıca, Big Ear’ın belirli bir hidrojen bulutuna bakması ve radyasyonun bu frekansta olması gerektiği gibi çoklu tesadüflerin gerçekleşmesi gerekiyor.Gelecek çalışmalar, bu sinyallerin kaynağını belirlemek için yüksek çözünürlüklü gökyüzü haritaları gerektirecek. Méndez, hidrojen bulutlarının parlaklıklarındaki değişikliklerin, Wow! sinyalinin ve benzerlerinin kökenini anlamak için önemli olacağını belirtti.