Keskin ve hoş kokusuyla sevilen ve fesleğenin bir çeşidi olan reyhan, mor renkte bir bitki türü. Hem tadı hem de aroması sayesinde çeşitli şekillerde görülebilen reyhanın ana vatanı Güney Asya’dır. Türkiye’de de Ege ve Akdeniz bölgelerinde sıklıkla bulunan bitkidir. Peki, reyhan otu nedir, ne işe yarar? İşte yanıtı.
“Tatlı Fesleğen, Kırmızı Fesleğen” gibi isimlerle bilinen reyhan otu, kokusuyla diğer bitkilerden hemen ayırt edilebiliyor. Tazesi ve kurutulmuş hali çokça tüketilen reyhan, süs bitkisi olarak da sıklıkla kullanılıyor. Reyhan otu; Hint fesleğeni, yabani fesleğeni, yabani fesleğen olarak biliniyor.İlkbahar mevsiminde çiçek açmaya başlayan reyhan otu, Türkiye’de Ege ve Akdeniz bölgelerinde bulunur. Anavatanı ise Güney Asya’dır.Ilıman ve tropik yerlerde çok sık rastlanan reyhan bitkisi; kabarık çizgileri bulunan kare kesitli ve yeşil renkli gövdesiyle bilinir. Bitkinin kök kısmına bakıldığında kırmızı rengiyle karşılaşmak da mümkündür. Oval yapraklarının kenarları dişlidir ve sivri uçludur.Reyhan otu doğal ortamlardan kendiliğinden bulunur. Ancak yetiştiriciliği de kolaylıkla yapılabilir. Reyhan otu için ılıman iklim yeterlidir. Reyhan bitkisinin köklerini makasla keserek, suya bırakılmalıdır. Bu durum sonucunda kökler 7 gün sonra gelişecektir. Ev ortamında da yetiştirilen reyhan bitkisi, saksı da oldukça kolay bir şekilde yetiştirilebilir.Reyhan otu çeşitli alanlarda kullanılabilir. Hem çiğ hem de kurutulmuş olarak tüketime uygundur. Çiğ hali salatalarda kullanılabilir. Yaprakları dolma ve sarma yapımında kullanılabilir. Kurutulmuş hali baharat şeklinde ve çay formuna getirilerek tüketilebilir.Reyhan otunun 2500 yıldan beri Ortadoğu ve Akdeniz havzasında tıbbi amaçlarla ziraatı yapılıyor. İyi bir antosiyanin kaynağı olan reyhanın yalnızca gıda sanayii açısından değil, aynı zamanda parfümeri ve tıp açısından da önemli bir yere sahip. Reyhan otunun vücuda sürüldüğü takdirde terlemeyi engellediği, kötü vücut kokularını, özellikle de koltuk altı kokularını giderdiği bilinmektedir. Yine etkileyici kokusuyla zararlı böcek ve haşeratı kovduğu, uygulandığı mekânın havasını tazeleyerek yenilediği ve yumuşattığı da bu bahse ilave edilmelidir.Yatıştırıcı, midevi, gaz söktürücü ve idrar arttırıcıdır. Halk arasında romatizma, kalp çarpıntısı ve hemoroit gibi rahatsızlıkları tedavi etmek için kullanılan bu bitki, bağışıklık sisteminden sindirim sistemine kadar birçok sağlık sorunu ile mücadele etmektedir. Kan dolaşımını hızlandıran, kalp ve damar sağlığını takviye eden, trigliserit ve kolesterol seviyesini düşüren reyhan bitkisinden yapılan şerbet kansızlık ile mücadele etmekte, kan şekerinin düşmesine engel olarak baş dönmesi ve baygınlığı önlemektedir. Ayrıca şeker konmadan hazırlanacak reyhan suyu ile gargara yapmak yalnızca ağızdaki yaraları iyileştirmekle kalmamakta, aynı zamanda ağız kokusunu da gidermekte, bunlara ilave olarak sigarayı bırakmaya yardımcı olmaktadır.Reyhan otu, Türkiye’de eşsiz bir yer edinmeye başladı. Başka bölgelerde gerçekleştirilen tarım uygulamalarında mor rengini ve belli ölçüde de aromasını yitirdiği görülen reyhanın, ‘Arapgir Mor Reyhanı’ olarak 2017 yılında Arapgir Belediyesi tarafından tescil edildiğini ve coğrafi işaret belgesi aldı da biliniyor. Arapgir mor reyhanının, kendine özgü nitelikleriyle dikkat çekiyor. Yapılan analizler, yumuşak yaprak yapısı ve koyu mor rengi ile bölgeye özgü bir genotip olan bu reyhan türünün yüz otuz adet uçucu bileşeni ve yüz yetmiş adet farklı esansiyel yağ maddesini ihtiva ettiğini ortaya koyuyor.1- Baharat olarak kullanım: Reyhan özellikle Türkiye’de baharat olarak oldukça sık kullanılır. Baharat olarak kullanımda taze şeklinden çok kurutulmuş hali daha sık tercih edilir. Özellikle Mısır’da kuru reyhan faydaları ile iyi tanınır ve çok büyük ticari satış oranlarına sahiptir. Çünkü sıcak bölgelerde büyüyen reyhanlar daha yüksek biyokütleye sahip olur ve yüksek verimle ürün verir.2- Uçucu yağının çıkarılarak kullanımı: Reyhan bitkisinin içerdiği yağ oldukça aromatik bir kokuya sahiptir. Bu sebeple kozmetik sanayinde birçok kullanım alanına sahiptir. İçerdiği linalol ve citral oranı ne kadar yüksek ise uçucu yağ kozmetikte kullanıma o kadar elverişli ve değerli sayılır. Citral oranı yüksek olanların önemli oranda ticareti de yapılır. Ayrıca estragol içeriği yüksek olanlar temizlik sektöründe yaygın olarak tercih edilir.3- Gıda şeklinde kullanım: Reyhan sahip olduğu aroma, tat ve koku nedeniyle gıda sektöründe oldukça yaygın kullanılır. İtalya’da yetişen ve İtalya Reyhanı olarak bilinen çeşidi pesto sosun bileşimine katılır. Aroması dışında renginden yararlanmak için kullanımı da tercih edilir. Bu amaçla reyhandan gıda boyalarının üretiminde yararlanılır. Avrupa’da ise taze hali süt ve peynir gibi ürünlerin üretiminde hem aroma verici olarak hem de maya amacıyla kullanılır.4- Bitkisel çay şeklinde kullanım: Reyhanın kurutulmuş yaprakları demleme usulüyle çay haline getirilerek tüketilebilir. Reyhan çayının faydaları reyhanın diğer tüketim şekillerindeki ile benzerdir. Fakat tüketimi kolay olduğundan daha sık tercih edilir.5- Şerbet ve reçel olarak kullanımı: Malatya’nın Arapgir belediyesi reyhanın oldukça değişik versiyonlara getirerek satışa çıkarmış ve reyhanın tanıtımına öncülük etmiştir. Bu versiyonlar arasında şerbet ve reçel de yer alır.6- Peyzaj mimarisinde kullanım: Reyhanın hem mor renkli olanı hem de diğer çeşitleri görüntü olarak oldukça gösterişlidir. Bu sebeple peyzaj alanında dekorasyon amacı ile kullanılır.Ocimum basilicum adlandırması hem reyhan hem de fesleğen için kullanılır. Tek bir latince isme 2 farklı türkçe isimlendirmenin atf edilmesinin sebebi reyhan ve fesleğenin arasında bariz bir görünüm farkı olmasıdır. Türkiye’nin İç ve Doğu Bölgelerinde daha çok mor renkli, geniş yapraklı türlerin üretimi ve tüketimi yaygındır. Bu yörelerde bitki reyhan olarak adlandırılır.Ve mor reyhan faydaları ile daha çok ön plana çıkar. Türkiye’nin batısında ve sahil kesimlerinde ise ticarette ön plana çıkan yeşil yapraklı türler yaygındır. Bu yörelerde ise bitki fesleğen olarak adlandırılır. Sonuç olarak ise reyhan ve fesleğen 2 farklı bağımsız tür değildir. Farklı isimlendirmenin farklı görünüme sahip olmalarından dolayı ortaya çıktığı düşünülmektedir.