Nazilerin ölüm merkezinden binlerce Yahudi’nin Kızıl Ordu tarafından kurtarılmasının 80’ıncı yıldönümüne günler kaldı. Hitler yönetimi altında 1,1 milyon kişinin katledildiği toplama kampı Auschwitz’den kurtulanlar, Holokost tarihinin unutulmasından endişe ediyor. 96 yaşındaki Esther Senot ve 99 yaşındaki Albrecht Weinberg, 80 yıl önce yaşadıklarını anlattı. Biri, ablasının ona verdirdiği yeminden söz etti. Diğer ise Birinci Dünya Savaşında Alman askeri olan babasının gaz odasına gönderdildiğini anlattı. Naftali Fürst “60 yıl boyunca ana dilim olmasına rağmen tek kelime Almanca konuşmadım” dedi.
Adolf Hitler liderliğindeki Nazi Almanyası yönertiminde, Polonya’daki toplama kampı Auscwhitz’de tutulanlar, 27 Ocak 1945’te Kızıl Ordu askerleri tarafından kurtuldu.
Auschwitz, yaklaşık 6 milyon insanın toplama kamplarında öldürüldüğü Yahudi soykırımı için simge niteliği taşıyor.
Sadece Auschwitz kampında yaklaşık 1,1 milyon kişinin öldürüldüğü tahmin ediliyor.Polonya’da soğuk bir kış akşamında 96 yaşındaki Esther Senot, Auschwitz-Birkenau’da titreyen 100 kadar öğrenciye, 2 Eylül 1943’te Nazi ölüm kampına ilk getirildiğinde kendisinin de onlar gibi bir genç olduğunu anlattı.
Senot, tanınmayacak kadar zayıf ve çelimsiz olan ablasının, Nazi Almanyası’nın Yahudi soykırımının ürkütücü bir anıtı olan kampın anısını aktarmaya yemin ettirdiğini söyledi.
Senot, “Bana ‘Daha fazla dayanamayacağım’ dedi. Sen gençsin: bana söz ver, eğer kurtulursan bu hikayeyi anlatacaksın ki tarihin unutulmuşları biz olmayalım” dedi.
Senot, ablasına verdiği sözü yerine getirmek için esir tutulduğu yere geri döndü ve tarihin en karanlık bölümlerinden birine ilişkin anılarını Fransa’dan gelen bir okul gezisindeki çocuklara aktardı.Auschwitz’den kurtulan bir diğer isim 99 yaşındaki Albrecht Weinberg’in, Almanya’daki memleketi Leer’i geride bıraktıktan sonra doğduğu ülkeye tekrar yerleşmesi 60 yıldan fazla sürdü.
Holokost’un toplu katliamında tüm ailesinin, 40’tan fazla kişi öldürüldüğünü söyleyen Weinberg, “Babam Birinci Dünya Savaşı’nda Alman askeriydi, hayatını ülkesine adamış biriydi ve onu gaz odasına gönderdiler” dedi.
7 Mart’ta 100. yaş gününü kutlayacak olan Weinberg, AFP haber ajansında, büyüdüğü Leer’deki evin dış tarafını gösterdi.
Kaldırımda Stolpersteine ya da “tökezleme blokları” olarak adlandırılan beş tane pirinç plaket duruyordu. Bu plaketler, tüm ailesinin Nazi kamplarına sürülmesini hatırlatıyor.
Anne ve babası bu kamplarda can vermiş, ancak Albrecht ve iki kardeşi hayatta kalmış.Hitler’in 1933’te iktidara gelmesinden sonra Albrecht yerel okuldan ayrılıp bir Yahudi okuluna gitmek zorunda kaldı. Büyükbabası tarafından inşa edilen ev kamulaştırıldı ve babası çok fazla müşteri kaybedince hayvan tüccarlığını bırakmak zorunda kaldı.
Naziler tarafından toplanan üç kardeş, Nazi işgali altındaki Polonya’da bulunan Auschwitz’e gönderildi.
Albrecht ve kardeşi Dieter, tutukluların IG Farben kimya şirketi için çalışmak zorunda olduğu Monowitz-Buna alt kampında korkunç koşullarda köle gibi çalıştırılmaktan kurtuldu.
Kız kardeşi Friedel ise Auschwitz’in başka bir bölümüne gönderildi. Auschwitz’in kurtarılmasından kardeşler kamptan çıkmayı başardı.AP haber ajansına konuşan Naftali Fürst, 3 Kasım 1944’te Auschwitz-Birkenau toplama kampını ilk görüşünü asla unutmayacak. O zaman 12 yaşındaydı.
SS (Nazi) askerleri, annesi, babası, erkek kardeşi ve 80’den fazla kişiyle birlikte tıkış tıkış doldurulduğu sığır vagonunun kapılarını açtı. Krematoryumların yüksek bacalarını, tepeden yükselen alevleri hatırlıyor.
Köpekler ve Almanca “çıkın, çıkın!” diye bağıran görevliler insanları Nazi doktor Josef Mengele’nin çocukları ebeveynlerinden ayırdığı meşhur rampaya atlamaya zorluyordu.
Şu anda 92 yaşında olan Fürst, dünya Nazilerin en kötü şöhretli ölüm kampının kurtarılmasının 80. yıldönümünü kutlarken, Holokost’tan kurtulan ve yaşadıkları dehşeti birinci ağızdan anlatabilen az sayıdaki kişiden biri.Fürst ve ailesi, Nazi lideri Heinrich Himmler’in Sovyet birlikleri yaklaşırken gaz odalarının yıkılmadan önce kullanımının durdurulmasını emretmesinden bir gün sonra, 3 Kasım 1944’te Auschwitz’in girişine vardı.
Bu emir, ailesinin hemen öldürülmediği anlamına geliyordu. Bu, Fürst’ün hayatta kalmasını sağlayan pek çok küçük şans ve tesadüften biriydi.
Fürst, “60 yıl boyunca Holokost hakkında konuşmadım, 60 yıl boyunca ana dilim olmasına rağmen tek kelime Almanca konuşmadım” dedi.Kızıl Ordu’nun Auschwitz’i ve mahkumları kurtarmasından 80 yıl sonra, Senot’un hayatta kalan arkadaşlarının söylediğine göre kendi nesilleri tarafından unutulmak tam da korktukları şey.
Fransa’dan 1942 yılında Auschwitz’e sürülen 6 bin Yahudi çocuktan hayatta kalan tek kişi olan Henri Borlant aralık ayında 97 yaşında öldü.
Merkezi Fransa’nın Loiret kentinde bulunan bir anma örgütünün başkanı olan Alexandre Borycki, 21. yüzyılın çocukları için Holokost’un “eski zamanlardaki gibi tarihe karışacağından” endişe ediyor.
Borycki, “Tüm bu tarihi, onunla farklı bir şekilde ilişki kuran genç nesillere nasıl aktarmaya devam edebileceğimizi düşünmemiz gerekiyor” dedi.1940 ve 1945 yılları arasında Almanya’nın Polonya’yı işgali sırasında Naziler Auschwitz’de çoğu Yahudi olmak üzere Polonyalılar, Romanlar ve Sovyet askerlerinden oluşan bir milyondan fazla insanı öldürdü.
Auschwitz, Nazi Almanyası’nın İkinci Dünya Savaşı’nda 6 milyon Avrupalı Yahudi’yi acımasızca katletmesinin simgesi haline geldi.
Dikenli tellerle çevrili barakalar, gaz odaları ve krematoryum fırınları arasında, tıraş edilmiş saçlarıyla kaderlerine doğru gittiler.Aralarında 11 binden fazla çocuğun da bulunduğu yaklaşık 76 bin Fransız Yahudisi, işbirlikçi Vichy hükümetinin yardımıyla Naziler tarafından sınır dışı edildi.
Binlercesi Temmuz 1942’de Paris’te toplandıktan sonra yakındaki Pithiviers tren istasyonuna yerleştirildi ve buradan Auschwitz’e sürüldü. Çoğu bir daha geri dönmedi.