Kış aylarının gözde meyvesi olan kivi, tatlı ekşi tadıyla severek tüketiliyor. Yüksek lif, antioksidan ve vitamin kaynağı olan kivi, bağışıklık sisteminin güçlenmesine yardımcı oluyor. Özellikle sabah beslenme rutinine kivi dahil etmek güne daha enerjik, canlı ve sağlıklı başlamanıza yardımcı olabiliyor. Peki, her sabah kivi yerseniz vücudunuzda ne olur?
Kivi besin ve vitamin değeri yüksek meyvelerden biri. Güçlü lif kaynaklarından biri olan kivi, sindirim sistemini düzenlemeye yardımcı oluyor. Uzmanlar kadınlar için günlük en az 25 gram, erkekler içinse 38 gram lif alımını öneriyor.Uzmanlar kadınlar için günlük en az 25 gram, erkekler içinse 38 gram lif alımını öneriyor.Kivi lif alımınızı neredeyse %50 oranında artırarak sindirime yardımcı olur ve şişkinliği azaltır. Amerikan Kanser Araştırma Enstitüsü’ne göre, lif tüketimi bağırsak sağlığı için önemlidir, sindirimi iyileştiren ve kanser riskini azaltabilen yararlı bakterileri besler.Kivi gibi lif açısından zengin besinler sindirim sağlığını destekler ve yemek borusu, mide, kolon ve rektumu etkileyen kanser riskini düşürebilir.Kivi diğer meyvelerden üç kat daha fazla antioksidan içeren bir güç merkezidir. C ve E vitaminleri de dahil olmak üzere bu antioksidanlar, yaşlanmayı hızlandıran, hücrelere zarar veren ve hastalık riskini artıran zararlı serbest radikallerle savaşır.Kivi gibi tam gıdalardaki doğal antioksidanlar genellikle takviyelerden daha faydalıdır, bağışıklığı artırmaya ve sağlıklı, esnek bir cildi korumaya yardımcı olur.Kivinin her türlü diyeti geliştiren besin açısından zengin bir meyvedir. C vitamini deposu olan kivi, bu sayede cinsel gücü de artırıyor. Sabah bir kase yenmesini tavsiye eden uzmanlar, ara öğün olarak da tüketilebileceğini belirtiyor. Bir adet kivi kan şekeri kontrolünü de sağlıyor. Kolon kanserinin engellenmesine yardımcı olan meyve, kan pıhtılaşması riskini de azaltıyor.Kivi lifinin neredeyse yarısını içerir, sindirimi destekler, şişkinliği hafifletir ve düzenliliği teşvik eder. Kividen alınan yüksek lif, sindirim kanseri risklerini azaltabilir ve faydalı bağırsak bakterilerini destekleyebilir.ANTİOKSİDAN ZENGİNİKivinin kabuğu, serbest radikalleri nötralize etmeye, hücreleri korumaya ve yaşlanmayı yavaşlatmaya yardımcı olan C ve E vitaminleri de dahil olmak üzere meyvenin iç kısmından üç kat daha fazla antioksidan içerir.Kivinin yüksek C vitamini içeriği bağışıklığı güçlendirir, hastalıktan kurtulmaya yardımcı olur ve sağlıklı cilt ve ruh halini destekler. Kivi, özellikle kabuğu, iltihabı azaltmaya yardımcı olan ve eklem ağrısı ve kalp hastalığı gibi kronik rahatsızlıkları olanlara fayda sağlayabilecek antioksidanlarla doludur.Kivi, antioksidan ve anti-inflamatuar etkileri olan lutein, zeaksantin ve beta karoten gibi faydalı bitki bileşikleri içerir. Bu bileşikler açısından zengin diyetler kalp hastalığına ve bazı kanserlere karşı koruma sağlayabilir.Kivi tüketimi, yüksek tansiyon ve kolesterol seviyeleri gibi kalp hastalığı risk faktörlerini azaltabilir. Çalışmalar, düzenli olarak kivi yemenin, özellikle daha yüksek risk altında olan kişilerde kalp sağlığına fayda sağlayabileceğini göstermektedir.Kivinin çözünür ve çözünmez lif karışımı, bağırsak sağlığına yardımcı olur, kan şekerini düzenler, sağlıklı bağırsak bakterilerini destekler ve bağırsak düzenliliğini iyileştirir. Kivi ayrıca kabızlığı yönetmek için de etkilidir.C VİTAMİNİ DEPOSUKivi, bağışıklık fonksiyonu, hücre koruması ve genel sağlık için gerekli olan mükemmel bir C vitamini kaynağıdır. C vitamini içeriği, takviyeler kadar biyoyararlanıma sahiptir ve bu da onu haplara doğal bir alternatif haline getirir.Kivi çiğ, bütün (bazı çeşitlerinde) olarak yenebilir veya çeşitli tariflere eklenebilir. Kiviyi meyve salatalarına, salsalara, smoothielere ve salatalara eklemeyi veya marine malzemesi olarak kullanmayı deneyin.Kivi tüketmek herkes için uygun olmayabilir. Oksalat açısından zengindir ve bu da hassas bireylerde böbrek taşı oluşumunu şiddetlendirebilir. Genellikle çoğu kişi için güvenli olsa da, kivi bazı kişilerde, özellikle çocuklarda alerjik reaksiyonlara neden olabilir. Semptomlar arasında kaşıntı, şişkinlik ve sindirim sorunları yer alabilir.Bu makale sadece genel bilgi verme amacıyla yazılmıştır ve doktor tavsiyesi olarak ele alınmaması gerekir.