İskoçya ve İngiltere’de şifa dağıtıyordu: Türkiye’de ilk kez bulundu

Ondokuz Mayıs Üniversitesi’nden Doç. Dr. Faruk Aylar, Hayat Kayası Mağarası’nda ‘Ay sütü’ bakterisi bulunduğunu açıkladı. Uzman isim, ”Özellikle İngiltere ve İskoçya’da ‘Ay sütü’ dediğimiz madde antibiyotik özelliği ile kullanılıyor. Bundan ilaç yapılması düşünülüyor” dedi.

Bafra ilçesi Esençay ve Başaran mahalleleri arasındaki Hayat Kayası Mağarası’nda ‘Ay sütü’ bakterisi bulundu.Doç. Dr. Faruk Aylar, “Bu mağaradan aldığımız numuneleri mikrobiyolog arkadaşlarımız analizlerini yapıyorlar. Türkiye’de ilk defa ‘Ay sütü’ bakterisi bulundu. Özellikle İngiltere ve İskoçya’da ‘Ay sütü’ dediğimiz madde antibiyotik özelliği ile kullanılıyor. Bundan ilaç yapılması düşünülüyor. Tabii bu uzun bir süreç alacak ama ilk bulgularımız oldukça güzel sonuçlar verdi. İnşallah güzel sonuçlar alarak, bunun bir ürüne ve patente dönüşmesi için elimizden gelen gayreti göstereceğiz” dedi.Doç. Dr. Aylar, “Samsun’un Bafra ilçesinde bulunan Hayat Mağarası, Karadeniz’deki nadir oluşum mağaralarından biridir. İçindeki şekil ve oluşum bakımından da Türkiye’de sayılı mağaralar arasında yer almaktadır. Bu mağara, Bafra ilçesinde Esençay ve Başaran mahalleleri arasında bulunan bir karstik mağaradır. Yan kireç taşının çözünmesi sonucu oluşmuş bir mağaradır. Bu mağaranın ön çalışmalarını yaptık. Bilimsel yayınları yapıldı. Mağara yaklaşık 170 metre uzunluğunda ve kabaca ‘T’ harfine benzemektedir. Samsun için gerçekten önemli bir zenginlik ve kaynaktır. Doğal miras alanı olarak ifade edebiliriz. Bizim çalışmamızsa bu mağaranın içerisinde bulunan özel bir oluşumla alakalıdır. Bu mağarada yabancı literatürde ‘Moon Milk’ adıyla geçen ve Türkçede ise ‘Ay sütü’ olarak ifade ettiğimiz bir oluşum vardır” diye konuştu.Bakteri ile yapılan çalışmalar hakkında bilgi veren Dr. Aylar, “Türkiye’de bu tarzda bir çalışma şu ana kadar yoktur. Bu çalışma Türkiye’de ilk olacak. Mağaraları 3 bölüme ayırıyoruz. Aydınlık kısım, alacakaranlık kısım ve tam karanlık kısım olarak adlandırıyoruz. Bu Ay Sütü dediğimiz oluşum, alacakaranlık dediğimiz ne çok aydınlık ne de çok karanlık olan kısımda bulunuyor. Bunların oluşumunda mikrobiyal etkiler var. İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi’nden ve Veterinerlik Fakültesi’nden birkaç hocamız ile burada çalışmalar yaptık. Bu çalışmaların ilk bulgularını elde ettik. Her ay düzenli olarak bu mağaraya gidiyoruz” dedi.

Yorum yapın