İsveç’in Stockholm kentinde 2015 yılında başlayan romantik bir buluşma, korkunç bir kaçırılma ve esaret olayına dönüştü. 38 yaşındaki Isabel Eriksson, günlerce Martin Trenneborg isimli adamın esaretinde kaldı. Trenneborg, çiçekler ve çileklerle başlayan ilişkiyi, ardında gizlediği tehlikeli bir planla karanlık bir boyuta taşıdı.
İsveç’in Stockholm kentinde 2015 yılında başlayan masum gibi görünen bir romantik ilişki, 38 yaşındaki Isabel Eriksson’un hayatını kabusa çeviren korkunç bir kaçırılma ve esaret olayına dönüştü.Isabel, Martin Trenneborg isimli tanıştığı doktorun kurbanı oldu. Çiçeklerle ve çileklerle başlayan ilişkisinin ardında tehlikeli bir plan saklıydı.
İlk buluşmalarında hediye olarak getirdiği çileklerle Isabel’i kandıran Trenneborg, çileklerin bir kısmına uyku ilacı karıştırmıştı.Uyuşturucu etkisiyle kendinden geçen Isabel, bilincini kaybettikten sonra kendini, evinden kilometrelerce uzakta, Güney İsveç’te bir yeraltı sığınağında buldu.
Altı gün boyunca burada hapsedilen Isabel, başına neler geleceğini bilemeden korku içinde bekledi.
Korku ve belirsizlik içindeki hayatta kalma mücadelesini The Bunker adlı yeni belgesel için anlattı.Sersemlemiş halde bilincini yavaşça geri kazanan Isabel, bulunduğu yerin neresi olduğunu anlamadı. Vücudunda ağrılar hisseden ve zamanın ne kadar geçtiğini bilmeyen Isabel, sığınağın karanlık köşelerinden birinin işkence odası olacağını söylediği bir odadan bahsedildiğini duydu.
Trenneborg ona okumak için üç kitap vermişti; kitaplar, tecavüze uğramış ve öldürülmüş kadınlarla ilgiliydi. Isabel, neyle karşı karşıya olduğunu anlamıyordu.Trenneborg, kendisini zaman zaman “kız arkadaşı” olarak görme fantezileriyle ve sıklıkla şiddet uygulayarak Isabel’i korkutmaya devam etti.
Isabel, kaçma girişimlerinde bulunsa da Trenneborg onu kolayca alt etti ve yatağa zincirle bağlamakla tehdit etti. “Eğer kaçarsan, seni yatağa zincirle bağlarım ve sadece ekmek veririm” dediğini anlattı.Dördüncü gün, Trenneborg ona yemek pişirmesini söyledi ve birlikte oturup “normal” bir ilişki gibi sohbet etmeye başlamalarını istedi. Fakat bu, Isabel’in yaşadığı dehşetin daha da artmasına neden oldu.
Beşinci gün Trenneborg, elinde silahla geri döndü. Isabel, önce onun onu öldüreceğini düşündü; ancak Trenneborg, silahı ona vererek sadece ateş etmesi gerektiğini söyledi. Ancak Isabel, çıkış yolu olsa bile cesaret edemedi ve silahı geri verdi.Bir süre sonra, Trenneborg Isabel’in ona aşık olduğunu iddia etti ve onunla Stockholm’e gidip kıyafet almak üzere “normal” bir ilişki yaşamaya başladı. Bu fırsatı değerlendiren Isabel, yerel polis karakoluna gidip başından geçenleri anlattı.Trenneborg yakalandı ve yapılan soruşturmalar sonucunda, yıllardır benzer planlar yaptığı ve en az on kadını izlediği ortaya çıktı. Olayın ardından, Trenneborg Stockholm Bölge Mahkemesi’nde adam kaçırma suçundan 10 yıl hapis cezası aldı, ancak temyiz sonrası serbest bırakıldı ve yeni kimliğiyle kayıplara karıştı.Isabel Eriksson, yaşadığı travmaların ardından tedavi sürecine girdi ve hayatına yeniden başlamaya çalıştı. Bu korkunç olay, dünyadaki benzer kaçırılma vakalarına dikkat çekti ve Isabel’in hikayesi, Avusturya’daki Josef Fritzl’in kızını 24 yıl boyunca yeraltında tutması gibi benzer vakaların hatırlatılmasıyla daha da önemli hale geldi.