60 yıl boyunca gizli kalan MKUltra belgeleri, CIA’in insan zihnini kontrol etme çabalarını ve ABD vatandaşları da dahil olmak üzere deneklere uygulanan korkunç deneyleri ortaya çıkardı. LSD’den elektroşoka, “psişik sürüş” yöntemlerinden sorgulama karşıtı ilaçlara kadar uygulanan işkence detayları, istihbarat tarihinin en karanlık sayfalarını aydınlatıyor.
CIA’in meşhur zihin kontrol programı MKUltra’nın gizliliği yeni kaldırılan kayıtlarla, Amerikalılara 60 yıl önce nasıl uyuşturulup işkence yapıldığını ortaya çıkardı.Soğuk Savaş döneminde, düşman casuslarını manipüle etmek ve zihin kontrol yöntemleri geliştirmek amacıyla CIA tarafından yürütülen MKUltra programına dair bin 200 sayfayı aşan belgeler, Ulusal Güvenlik Arşivi (NSA) tarafından yayımlandı.
Belgeler, LSD’den elektroşoklara, “psişik sürüş” tekniklerinden hafıza silme girişimlerine kadar pek çok şoke edici detayı gün yüzüne çıkardı.1953 ile 1964 yılları arasında gerçekleştirilen toplam 144 projede denekler, akıl hastaları, uyuşturucu bağımlıları, hatta bilgileri dışında sıradan ABD vatandaşları denek olarak kullanıldı.
Yeni açıklanan belgeler, CIA’in insan zihnini silme ve yeniden programlama hedefiyle yürüttüğü etik dışı yöntemleri detaylandırdı.Belgeler, deneklerin haftalarca veya aylarca uyutulduğu, elektroşok tedavisine maruz bırakıldığı ve “psişik sürüş” adı verilen bir teknikle zihinlerinin yeniden programlanmaya çalışıldığını ortaya koyuyor. Program kapsamında kişilere yüksek dozlarda LSD (asit) verilerek bilinç durumlarının değiştirildiği de iddia ediliyor.Başlangıçta deneklerin sadece mahkumlar veya akıl hastalarından oluştuğu söylense de, bazı CIA ve ordu yetkililerine, hatta sıradan vatandaşlara da bilgileri dışında LSD verildiği tespit edildi.Gangster James “Whitey” Bulger, 1957 yılında Atlanta Hapishanesi’nde MKUltra deneylerine maruz kalan sekiz mahkumdan biri olduğunu açıkladı ve yaşadığı korkunç halüsinasyonları anlattı.NSA belgeleri, programın insan davranışını manipüle etmek için duyusal yoksunluk, hipnoz, uyuşturucu ve elektroşok gibi yöntemlere başvurduğunu, bu süreçte birçok deneğin psikolojik ve fiziksel zarar gördüğünü belirtti. Bu tür çalışmaların, Nazi doktorlarının etik dışı deneylerine benzerlik taşıdığına dikkat çekildi.MKUltra’nın detaylarının ortaya çıkması, 1975 yılında Senato tarafından başlatılan soruşturmalarla başladı. Bu süreç, istihbarat teşkilatlarının etik ve denetlenebilirlik konusundaki sorumluluklarını yeniden gündeme taşıdı. CIA, programın 1973 yılında sona erdiğini ve o dönemdeki faaliyetlerin mevcut politikalarını yansıtmadığını belirtti.Ulusal Güvenlik Arşivi’nden yapılan açıklamada, “Bu belgeler, CIA’in insan zihnini kontrol etme çabalarının karanlık bir özetini sunuyor ve etik sınırların nasıl aşıldığını gözler önüne seriyor” denildi. Belgeler, zihin kontrol çalışmalarıyla dolu karanlık bir dönemi aydınlatırken, devletin insan hakları ve bilim etiği konularında sorumluluklarını yeniden sorguluyor.