Avustralya ve Yeni Zelanda gibi gelişmiş ülkelerde sıklıkla rastlanılan kolon kanseri, geç teşhis edildiğinde ölümcül olabiliyor. ABD’nin Alabama eyaletinde görev yapan bir grup gastroenterolog, kolon kanserine neden olan yaygın hataları açıkladı. Uzmanlar, sigara içmek ve bilinçsiz antibiyotik kullanımının, kanser riskini artıran yanlışların başında geldiğini söyledi.
ABD’li sağlık görevlileri, genç yetişkinler arasında artan kolorektal kanser oranları sonrası, kolon kanseri taraması yaşının 50’den 45’e düşürülmesini önerdi.Uzmanlar, kolorektal kanser öyküsü olan ebeveyn veya kardeşe sahip olan bireylerin daha büyük risk altında olduğunu belirterek uyardı.Birmingham Gastroenterology Associates’tan Dr. Dasher ve meslektaşları, sigara kullanımının kolon ve yemek borusu kanserlerine yakalanma olasılığını ciddi oranda artırdığını ifade etti.
Kolon kanserinin görmezden gelinen belirtilerini sıralayan bilim insanları; rektal kanama, bağırsak alışkanlıklarında değişiklikler ve ani kilo kaybı gibi durumların kanser semptomu olabileceğini söyledi.Uzmanlar, bilinçsiz antibiyotik kullanımı ve ibuprofen gibi yüksek dozlu steroid olmayan antiinflamatuar ilaçların da kolon kanseri riskini artırabileceğini açıkladı.Dr. David T. Steele, ”Eğer yemek borunuzda bir şeyin takıldığını hissediyorsanız, mutlaka bir sağlık profesyoneline danışmanız gerekir” dedi.
Carrie Rothermel ise parazit temizliği gibi tedavi yöntemlerinin genellikle bitkisel ilaçlar içerdiğini ve bu ilaçların reçeteli ilaçlar kadar sıkı düzenlemelere tabi tutulmadığını söyledi.Kolon kanseri, kalın bağırsağın iç yüzeyinde oluşan bir kanser türüdür. Kolon, sindirim sisteminin son kısmını oluşturan ve besinlerin sindirilmesinden sonra atık maddelerin depolandığı organdır. Kolon kanseri, genellikle kolonun iç yüzeyindeki polip adı verilen küçük, iyi huylu oluşumların zamanla kansere dönüşmesiyle başlar.Kolon kanserinin erken evrelerde belirti vermemesi, kanserin yayılmasına yol açsa da, hastalık ilerledikçe çeşitli belirtiler ortaya çıkabilir. Bu belirtiler arasında karın ağrısı, gaz, şişkinlik, dışkılama alışkanlıklarında değişiklik, dışkıda kan görülmesi, aşırı yorgunluk, zayıflama ve iştah kaybı gibi semptomlar bulunur.Kolon kanserinin tedavisi, kanserin evresine ve yayılma durumuna göre değişir. Erken evrelerde, kanser genellikle cerrahi müdahale ile tedavi edilebilir ve poliplerin alınması yeterli olabilir. Tedavi, ileri evrelerde cerrahi müdahale, kemoterapi veya radyoterapi içerebilir. Kemoterapi, kanser hücrelerinin yayılmasını önlemek amacıyla kullanılır. Ayrıca, hedefe yönelik tedaviler ve immünoterapiler de zaman zaman uygulanabilir.Kolon kanserinin ölüm oranları, erken teşhis ve tedaviye bağlı olarak büyük farklılıklar gösterebilir. Erken evrelerde tedavi edilen hastalarda iyileşme oranı oldukça yüksektir ve 5 yıl hayatta kalma oranı %90’lara kadar çıkabilir. Ancak, ileri evrelerde bu oran düşer ve kanserin yayılması durumunda tedaviye yanıt alınması zorlaşabilir. Kolon kanseri için düzenli tarama testleri, özellikle 50 yaş üzeri bireyler için önemlidir. Tarama testleri, kanserin erken evrelerde tespit edilmesini sağlayarak ölüm oranlarını önemli ölçüde azaltabilir.Kolon kanseri, yaşam tarzı faktörleriyle de yakından ilişkilidir. Yetersiz lifli gıda tüketimi, obezite, sigara içme ve aşırı alkol tüketimi gibi faktörler kolon kanseri riskini artırabilir. Sağlıklı bir diyet, düzenli egzersiz, sigara içmeme ve alkol tüketiminin sınırlanması gibi yaşam tarzı değişiklikleri, kolon kanserine yakalanma riskini azaltabilir.