Bilim insanları, Plüton’un en büyük uydusu Charon’un yörüngesine, önceki teorilerin aksine, “öpüp yakala” adı verilen bir süreçle girdiğini öne sürdü. Yeni keşif, Plüton ve Charon’un çarpışarak kısa süreliğine birbirine yapıştığını ve ardından kütleçekimsel bağlılıkla ayrıldığını gösteriyor. Uzmanlar bu sürecin, Plüton’un jeolojik evrimini etkileyebileceğini ve yeraltı okyanuslarının oluşumuna neden olmuş olabileceğini belirtti.
Bilim insanları, Plüton’un en büyük uydusu Charon’un yörüngesine, önceki teorilerin aksine, “öpüp yakala” adını verdikleri bir süreçle girdiğini iddia etti.
Önceki teoriler, Charon’un büyük bir çarpışma sonucu Plüton’un yörüngesine girdiğini öne sürüyordu, ancak yeni araştırmalar bu sürecin farklı işlediğini gösteriyor.Arizona Üniversitesi’nden Dr. Adeene Denton liderliğindeki ekip, iki cismin çarpışarak birbirine yapıştığını ve kütleçekimsel bağlılıkla ayrıldığını öne sürdü. Bu, daha önce keşfedilmemiş bir çarpışma süreci olup, Plüton ve Charon’un geçmişini farklı bir şekilde açıklıyor.Araştırmacılar, Charon’un Plüton’a çarptığını ve kısa bir süre birbirine yapıştıktan sonra ayrıldığını belirtti. Bu süreç sırasında her iki cisim büyük ölçüde sağlam kaldı, ancak bir miktar madde alışverişi olmuş olabilir.Bilim insanları, bu çarpışmanın Plüton’un jeolojik evrimini etkileyebileceğini ve yeraltı okyanuslarının bu şekilde oluşmuş olabileceğini düşünüyor.
Çarpışmanın ardından gelen ısı ve gelgit kuvvetlerinin, Plüton’un yüzeyindeki mevcut özellikleri şekillendirmiş olabileceği öne sürülüyor.Araştırmacılar, Plüton’un diğer küçük uydularının da bu çarpışma sırasında oluşup oluşmadığını araştırmayı planlıyor. Ayrıca Kuiper Kuşağı’ndaki benzer cisimlerin de ‘öpüp yakala’ süreciyle evrimleşmiş olabileceği düşünülüyor. Bu, yeni gezegen oluşum süreçlerinin anlaşılmasında önemli bir adım olabilir.