İzmir’de yaşayan Osman Dikici, 22 yıl önce evinin önünden bir araca bindirilerek kaçırıldı. Dikici’nin babası, oğullarının kaçırıldığı gece tanımadıkları bir kişi tarafından arandıklarını, telefondaki sesin kendilerine, “Bizim Osman’la işimiz var.” dediğini anlattı. Acılı baba, emniyetten ihraç edilen ve Ukrayna’ya kaçan Bülent Uzun isimli bir şüphelinin adını gündeme getirdi. Dosya 2020’de bir kez daha açıldı, ancak sonuç çıkmadı. Acılı aile oğullarından bir haber bekliyor.
İzmir’de 22 yıl önce evinin önünden zorla otomobile bindirildikten sonra bir daha haber alınamayan Osman Dikici’nin anne ve babası, 22 yıldır yılmadan usanmadan oğullarını arıyor.
Olay, 1 Haziran 2002 gecesi Karşıyaka’da meydana geldi.
İlçede market işleten ve o zamanlar 27 yaşında olan Osman Dikici, evinin önünden aracına bineceği sırada, kimliği belirsiz kişilerce otomobile bindirilip kaçırıldı ve o günden beri evine dönemedi.
Dikici’nin ailesi o günden bu yana çocuklarını aramayı sürdürürken, aile hem polise haber verdi hem de kendi imkanlarıyla çocuklarını aramayı sürdürdü. Ancak aramalardan hiçbir sonuç çıkmadı.
Son olarak 2018 yılında yapılan bir ihbar ile soruşturma yeniden açılsa da o çalışmalardan da bir sonuç çıkmadı.22 yıl önce ilçede rüşvet iddiasıyla açığa alınan polislerin oğlunu kaçırdığını ileri süren baba Kemal Dikici, oğlunun kayıplara karışmasının ardından kendilerine gelen bir telefondan bahsetti.Osman’ın yanlarında olduğunu söyleyen telefondaki gizemli kişiden bahseden baba Dikici, şunları anlattı:
“Market açtık, oğlum marketi çalıştırıyordu. İşe sabah gidiyor, akşam geliyordu. O mıntıkada görevli 3 polisle tanışmıştı.
Bunlarla samimiyet kurmuşlardı. Bir gün o bölgede polisler bir kişiyi ruhsatsız silahla yakalamışlar, şüpheliye de 4 bin dolar karşılığında kendisi hakkında rapor tutmama teklifinde bulunmuşlar.
Sonra bu kişiden sürekli para istemişler ve silahla yakalanan kişi avukata başvurunca avukatı da tehdit etmişler. Bunların hepsinden Osman’ın da haberi var.
O dönemin emniyet müdürünün devreye girmesiyle bu polisler açığa alınıyor.
1 Haziran 2002 gecesi Osman eve gelmedi ve ertesi sabah biz kendisini aramaya başladık. 2 Haziran gecesi de bize bir telefon geldi ve Osman’ın kaçırıldığını söyledi; ‘Bizim Osman ile işimiz var, kendisi bir ay bizimle kalacak’ dendi.
Ben kim olduklarını söylediğimde de telefon kapandı. Daha sonra polis ekipleri tarafından yapılan çalışmayla yakalandılar; ama Osman ortada yok. Nerede olduğu sorulduğunda da Osman’ın kendilerinden ayrılıp gittiğini söylemişler.
O gün bugündür oğlum ortada yok.”Oğlunun dirisine de ölüsüne de kavuşamadıkları bu süreçte, üzüntüden kanser hastası olduğunu, sürekli ağladığını söyleyen baba Kemal Dikici, “Sürekli mahkemelerle uğraştık oğlumu bulmak için. Daha sonra 20 seneyi geçince zaman aşımına uğramasın diye tekrar dosya açtırdık. Bu zamana kadar oğlumun dirisini de ölüsünü de aradık. Kanser hastası oldum, kemoterapi gördüm. Kolay bir iş değil, Allah kimseyi, düşmanımı bile evlat acısıyla sınamasın.” dedi.Oğluna duyduğu hasreti dile getiren acılı anne Fatma Dikici de benzer bir iddiayı gündeme getirdi.
Anne Dikici, “O gece bir telefon geldi ve Osman’ın ellerinde olduğunu söyledi. O günden beri kendisinden haber alamadık. Devlet büyüklerinden ve tüm yetkililerden yardım istiyorum.” diye konuştu.